Bu kutuları depolamak için yeterli yerim yok.
- I don't have enough space to store these boxes.
Biz samanı samanlıkta depoladık.
- We stored the hay in the barn.
Depoyu kilitlemeyi unuttum.
- I forgot to lock the storeroom.
Mağazaya benimle gelecek misin?
- Will you come with me to the store?
Mağaza ne zaman açılıyor?
- What time does the store open?
Likör dükkânından bir şişe bira satın aldım.
- I bought a bottle of beer at the liquor store.
Oyuncak dükkânı kapandı.
- The toy store is closed.
Biz samanı samanlıkta depoladık.
- We stored the hay in the barn.
Develer hörgüçlerinde çok miktarda yağ depolayabilir.
- A camel can store a large amount of fat in the hump on its back.
Onun büyük bir gıda stoku var.
- He has a large store of food.
Mağazada Tom için form doldurmak zorundayım.
- I have to fill in for Tom at the store.
O kitap sadece bir mağazada mevcut.
- That book is available in only one store.
Bu çanta herhangi bir mağazada mevcut değildir.
- This bag is not available in any store.
The main store of 1000 36-bit words seemed large at the time.
This operation stores the result on the stack.
This building used to be a store for old tires.
I need to get some milk from the grocery store.
I'll store these books in the attic.