Tren kalabalık olduğu için, Kyoto'ya giden bütün yol boyunca ayakta durdum.
- Since the train was crowded, I stood all the way to Kyoto.
Biz güzel manzaraya bakarak ayakta durduk.
- We stood looking at the beautiful scenery.
Başı bir tarafa doğru hafifçe eğik, sessizce ayakta durdu.
- She stood silently, her head tilted slightly to one side.
Otobüs beklerken ayakta durdum.
- I stood waiting for a bus.
TBMM stands for Türkiye Büyük Millet Meclisi.
TBMM'nin açılımı Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir.
The abbreviation CIA stands for Central Intelligence Agency.
We won't stand for that type of behaviour.
... So I think Google has always stood for that. ...