Fransızca Fransa'nın yanı sıra İtalya bölgelerinde konuşulur.
- French is spoken in parts of Italy as well as in France.
Tom bu bölgelerdeki en büyük çiftliğin sahibidir.
- Tom is the owner of the largest ranch in these parts.
Tamir faturası parçaları ve işçiliği kapsıyor.
- The repair bill includes parts and labor.
Bir bütün parçalardan oluşur.
- A whole is made up of parts.
Bir hırsızlar çetesi bu semtte çalışır.
- A gang of thieves works these parts.
Annem pastayı üç parçaya böldü.
- Mother divided the cake into three parts.
Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
- This factory manufactures automobile parts.
I thought I heard voices.
- Mir war, als hätte ich Stimmen gehört.
Singers use microphones to make their voices louder.
- Sänger benutzen Mikrofone, um ihre Stimmen zu verstärken.
They failed to get the necessary votes.
- Sie scheiterten daran, die benötigte Menge an Stimmen zu bekommen.
This meant Florida had to count the votes again.
- Dies bedeutete, dass in Florida die Stimmen zweimal ausgezählt werden mussten.