İnatçı yanım babamdan gelmedir.
- I've got my stubbornness from my father.
Daha önce böyle inatçı bir kişiyle karşılaşmadım.
- I have never come across such a stubborn person.
Bir boyun tutulmasıyla uyandım.
- I woke up with a stiff neck.
Bir katır kadar inatçısın! Bu sefer onun haklı olduğunu kabul et.
- You are as stubborn as a mule! For once, accept that she is right.
Tom bir katır kadar inatçı.
- Tom is as stubborn as a mule.