İşi o kabul etmezse, başkası eder.
- If he doesn't accept the job, someone else will.
Arada sırada kendinizi başkasının yerine koymak iyidir.
- It's good to put yourself in someone else's place now and then.
Hıncını bir başkasından çıkar, olur mu?
- Vent your anger on someone else, will you?
Sami, Leyla'yı yatakta bir başkasıyla buldu.
- Sami found Layla in bed with someone else.
Tom onu başkasına sattı.
- Tom sold it to somebody else.
Bu belki artık bir başkasının sorunu olmayabilir.
- This may end up being somebody else's problem.
My mother's cooking is something else!.