Burada ölmek istemem.
- Ich will hier nicht sterben.
Burada ölmek istemiyorum.
- Ich will hier nicht sterben.
Kaza çok fazla ölüme neden oldu.
- The accident has caused many deaths.
Ölümden önce hayat var mıdır?
- Is there life before death?
Kan kaybından ölmeyeceksin.
- You won't bleed to death.
Çalmaktansa açlıktan ölmeyi tercih ederim.
- I would rather starve to death than steal.
Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.
- You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death.
Bazen kardiyovasküler hastalığın ilk belirtisi ölümdür.
- Sometimes the first symptom of cardiovascular disease is death.
Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.
- You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death.
O, babasının ölümünden sonra işle ilgilendi.
- He took care of the business after his father's death.
Onlar söylenemeyecek miktarda ölüm ve yıkıma neden oldular.
- They caused an untold amount of death and destruction.
Savaş kente ölüm ve yıkım getirdi.
- The war brought about death and destruction in the city.