stehen geblieben

listen to the pronunciation of stehen geblieben
الإنجليزية - التركية

تعريف stehen geblieben في الإنجليزية التركية القاموس.

stopped
durduruldu

Dün gece bir polis arabası tarafından durduruldum. - I was stopped by a police car last night.

Üçüncü çeyrekte oynamak için üç dakika kaldığı için, yıldırımdan dolayı oyun durduruldu. - With five minutes left to play in the third quarter, the game was stopped because of lightning.

stopped
duraklatıldı
stopped
durmuş

Saat durmuş. Yeni bir pil gerekli. - The clock has stopped. A new battery is needed.

Saatim durmuştu, bu yüzden saati bilmiyordum. - My watch stopped, so I didn't know the time.

stopped
(sıfat) tıkanık
stopped
{s} tıkanık
ألمانية - الإنجليزية