Kahve yerine çay içmek istiyorum.
- Ich hätte gerne Tee statt Kaffee.
İşe gitmek yerine bütün gün evde kaldım.
- I stayed at home all day instead of going to work.
Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al.
- Go out and breathe some fresh air instead of watching TV.
Tom onun yerine Mary'nin terfi alması gerçeğine kızdı.
- Tom resented the fact that Mary got the promotion instead of him.
Neden onun yerine ben dövülürüm?
- Why am I getting beaten up instead of him?
Let's go by train instead of by bus.
- Lass uns mit der Bahn statt mit dem Bus fahren.
I stayed home all day instead of going to work.
- Ich bin den ganzen Tag zu Hause geblieben, statt arbeiten zu gehen.