static airbag deployment test stand

listen to the pronunciation of static airbag deployment test stand
الإنجليزية - التركية

تعريف static airbag deployment test stand في الإنجليزية التركية القاموس.

sad
{s} mahzun
sad
{s} acı

Film öyle acıklı idi ki herkes ağladı. - The movie was so sad that everybody cried.

Yaşlı adam acı bir şekilde gülmeye başladı. - The old man started to laugh sadly.

sad
{s} acıklı

Ne kadar hüzünlü ve acıklı! - How sad and pathetic!

Çok acıklı bir durumla karşı karşıyayız. - We are faced with a very sad situation.

sad
{s} hüzünlü

Senin gözde hüzünlü şarkın nedir? - What's your favorite sad song?

Hüzünlü şarkılar söylemeyi sevmez. - She doesn't like to sing sad songs.

sad
{s} çok kötü: a sad state of affairs çok kötü bir
sad
{s} iflah olmaz
sad
{s} hamur olmuş
sad
hüzün

Birdenbire çok hüzünlendim. - I suddenly became very sad.

O, hüzünle gülümseyerek konuşmaya başladı. - Smiling sadly, she began to talk.

sad
(sıfat) mahzun, üzgün, hüzünlü, üzüntülü, üzücü, acı, acılı, acıklı, hazin, adam olmaz, iflah olmaz, kasvetli, iç karartıcı, koyu, hamur olmuş
sad
üzüntü

Üzüntüsünü yenmesi için ona yardım etti. - She helped him overcome his sadness.

Onun yüzünde kalan üzüntü işaretini gördüm. - I saw the mark of sadness that had remained on her face.

sad
{s} kederli, üzgün: sad person kederli kimse
sad
(Tekstil) koyu, donuk
sad
{s} koyu
sad
hayırsız
sad
esef edilecek
sad
yetersiz
sad
acınacak
sad
bedbaht
sad
sadnesskeder
الإنجليزية - الإنجليزية
sad
static airbag deployment test stand

    الواصلة

    sta·tic airbag de·ploy·ment test stand

    التركية النطق

    stätîk erbäg dîploymınt test ständ

    النطق

    /ˈstatək ˈerˌbag dəˈploimənt ˈtest ˈstand/ /ˈstætɪk ˈɛrˌbæɡ dɪˈplɔɪmənt ˈtɛst ˈstænd/
المفضلات