Tom yemeği masaya koydu ve herkese yemeye başlamasını söyledi.
- Tom put the food on the table and told everyone to start eating.
Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.
- I quit my job and moved so I could start off with a clean slate.
Ne zaman yola çıkmak için hazırlanmaya başlayacaksın?
- When will you start getting ready to leave?
Güne başlamak için güzel bir fincan kahveden daha iyi bir şey yoktur.
- There's nothing better than a good cup of coffee to start off the day.
Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.
- I quit my job and moved so I could start off with a clean slate.
Fransızca öğrenmeye başlamak istiyorum. Çalışmak için bana biraz malzeme tavsiye edebilir misin?
- I want to start learning French. Can you recommend me any materials to study with?
O ciddi olarak çalışmaya başladı.
- He started to study in earnest.
Tom Mary ile çalışmaya başladığından beri üç yıl oldu.
- It's been three years since Tom started working for Mary.
Onlar kalkış sinyalini bekliyorlardı.
- They were waiting for the signal to start.
Her hafta başında, ben hem yorgunum hem de mutluyum.
- At the start of every weekend, I am both tired and happy.
Tom piyano başına oturdu ve çalmaya başladı.
- Tom sat down at the piano and started playing.
Kaba kuvvet kullanırsan savaş başlatırsın.
- Act too forcefully and you'll start a war.
Haydi partiyi başlatalım.
- Let's start the party.
When do the schools start back? - Okullar ne zaman açılıyor?.
I stopped breastfeeding, Now I want to start back - Bebeğimi emzirmeyi bıraktım. Şimdi tekrar başlamak istiyorum.
Tom yatağın üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
- Tom started bouncing up and down on the bed.
Çocuklar kanapenin üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
- The children started bouncing up and down on the couch.
Bir avans almak istiyorum.
- I'd like to get a head start.
2008'de işe başladığımızda, çalıştırmak istediğimiz insanların bir listesini yazdık sonra dışarıya çıktık ve onları işe aldık.
- When we started out in 2008, we wrote down a list of people that we wanted to hire, then went out and hired them.
Makineyi çalıştırmak için bu butona basın.
- Press this button to start the machine.
Ne yaparsan yap,doğru adımla başlamak kaçınılmazdır.
- Whatever you're doing, starting off on the right foot is essential.
Onun planı pazartesi günü başlamaktı.
- His plan was to start on Monday.
Yakında sınıfı başlatmak için çalışacağız.
- We'll attempt to start the class soon.
Tom kaseyi mikrodalgaya koydu ve pişirmeyi başlatmak için düğmeye bastı.
- Tom put the bowl into the microwave and pushed the button to start it cooking.
Tom beni daha avantajlı başlattı.
- Tom gave me a head start.
İyi bir başlangıç yapmak savaşın yarısıdır.
- Making a good start is half the battle.
Tom bu sabah geç bir başlangıç yaptı.
- Tom got a late start this morning.
Yarın sabah Osaka'ya hareket ediyoruz.
- We start for Osaka tomorrow morning.
İstasyona varmadan önce tren hareket etti.
- The train started before we got to the station.
Aynı sayfada başlayalım.
- Let's start off on the same page.
Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.
- I quit my job and moved so I could start off with a clean slate.
Tom bilgisayarını başlatamıyor.
- Tom can't get his computer to start up.
Yeniden başlamak için çok yaşlıyım.
- I'm too old to start over.
Yeniden başlamak zorundayız.
- We have to start over again.
Ben bir aile kurmak istiyorum.
- I want to start a family.
O her zaman bir aile kurmak istedi.
- She always wanted to start a family.
Tom bugün bir kavga başlatmak için buraya geldi.
- Tom came here today looking to start a fight.
Yakında sınıfı başlatmak için çalışacağız.
- We'll attempt to start the class soon.
Bana yardımcı olur musun? Bu makineyi nasıl çalıştıracağımı bilmiyorum.
- Can you help me? I can't make out how to start this machine.
Yakında sınıfı başlatmak için çalışacağız.
- We'll attempt to start the class soon.
Ne zaman yola çıkmak için hazırlanmaya başlayacaksın?
- When will you start getting ready to leave?
Seni ürkütmek istemedim.
- I didn't mean to startle you.
Otobüs hareket etmek üzere idi.
- The bus was about to start.
İstasyona vardığımda tren tam hareket etmek üzereydi.
- The train was just on the point of starting when I got to the station.
Birkaç dakika içinde başlamak için hazır olacağız.
- We'll be ready to start in a few minutes.
we could, with the greatest ease as well as clearness, see all objects (ourselves unseen) only by applying our eyes close to the crevice, where the moulding of a panel had warped or started a little on the other side.
The movie was entertaining from start to finish.
He woke with a start.
I started from my sleep with horror.
Jones has been a substitute before, but made his first start for the team last Sunday.
The rain started at 9:00.
To avoid starting off on the wrong foot with your boss, make sure you understand what she expects you to do.
I forgot to save my work, and I had to start over.
They started up playing.
The engine started up right away.
He 'started up when he heard the scream.
Give me some advice. I don't want to start off on the wrong foot. Tim stepped off on the wrong foot in his new job.
After the past disputes between the two countries, both sides decided to make a fresh start by agreeing to trade with each other again.
His father's money gave him a head start in life.
JACKRABBIT START ... The sudden acceleration of a motor vehicle from a standing stop. ... The analogy is to a jackrabbit (q.v.) leaping suddenly from cover and bounding quickly away when disturbed by a dog or a hunter.
I left my headlights on all night. Could you give me a jump-start?.
The motorcycle requires a kick start.
To kick start your learning, let's summarize the basics.
... put on the lights Intertek start-up and did her part ...
... says there should be no capital gains tax on a start-up, ...