Sürücüler başlangıç çizgisindeler ve gitmek için çok istekliler.
- The drivers are at the starting line and raring to go!
İyi bir başlangıç yapmak savaşın yarısıdır.
- Making a good start is half the battle.
Tom'la bir döğüş başlatmak çok iyi bir fikir değildi.
- Starting a fight with Tom wasn't such a good idea.
Tom kaseyi mikrodalgaya koydu ve pişirmeyi başlatmak için düğmeye bastı.
- Tom put the bowl into the microwave and pushed the button to start it cooking.
Onun planı pazartesi günü başlamaktı.
- His plan was to start on Monday.
Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.
- I quit my job and moved so I could start off with a clean slate.
Eğer oyun kasetinin metal plaka terminali pis ise oyun konsoluna kaset yerleştirildiğinde oyunun başlaması zor olabilir.
- If the metal plate terminal of the game cassette is dirty it may be difficult for the game to start when the cassette is inserted into the game console.
Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.
- I quit my job and moved so I could start off with a clean slate.
Ne zaman yola çıkmak için hazırlanmaya başlayacaksın?
- When will you start getting ready to leave?
Fransızca öğrenmeye başlamak istiyorum. Çalışmak için bana biraz malzeme tavsiye edebilir misin?
- I want to start learning French. Can you recommend me any materials to study with?
O ciddi olarak çalışmaya başladı.
- He started to study in earnest.
Tom Mary ile çalışmaya başladığından beri üç yıl oldu.
- It's been three years since Tom started working for Mary.
Onlar kalkış sinyalini bekliyorlardı.
- They were waiting for the signal to start.
Tom otuzların başında kel olmaya başladı.
- Tom started going bald in his early thirties.
Başından başla ve bana olan her şeyi anlat.
- Start at the beginning and tell me everything that happened.
Haydi partiyi başlatalım.
- Let's get the party started.
Toplantıyı şimdi başlatalım mı?
- Shall we start the meeting now?
Çocuklar kanapenin üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
- The children started bouncing up and down on the couch.
Tom yatağın üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
- Tom started bouncing up and down on the bed.
Bir avans almak istiyorum.
- I'd like to get a head start.
Arabamı çalıştırmak için atlamam gerekiyor.
- I need to jump start my car.
2008'de işe başladığımızda, çalıştırmak istediğimiz insanların bir listesini yazdık sonra dışarıya çıktık ve onları işe aldık.
- When we started out in 2008, we wrote down a list of people that we wanted to hire, then went out and hired them.
Tom beni daha avantajlı başlattı.
- Tom gave me a head start.
İstasyona varmadan önce tren hareket etti.
- The train started before we got to the station.
Onun, Paris'e hareket ettiği gün yağmurlu idi.
- The day she started for Paris was rainy.
Onunla bir aile kurmak istedim.
- She wanted to start a family with him.
O her zaman bir aile kurmak istedi.
- She always wanted to start a family.
Tom'la bir döğüş başlatmak çok iyi bir fikir değildi.
- Starting a fight with Tom wasn't such a good idea.
Yakında sınıfı başlatmak için çalışacağız.
- We'll attempt to start the class soon.
Bana yardımcı olur musun? Bu makineyi nasıl çalıştıracağımı bilmiyorum.
- Can you help me? I can't make out how to start this machine.
Yakında sınıfı başlatmak için çalışacağız.
- We'll attempt to start the class soon.
Ne zaman yola çıkmak için hazırlanmaya başlayacaksın?
- When will you start getting ready to leave?
Seni ürkütmek istemedim.
- I didn't mean to startle you.
İstasyona vardığımda tren tam hareket etmek üzereydi.
- The train was just on the point of starting when I got to the station.
Biz altıda orada olacaksak, şimdi hareket etmek zorundayız.
- If we are to be there at six, we will have to start now.
Eve ilk varan akşam yemeğini pişirmeye başlar.
- Whoever gets home first starts cooking the supper.
İlk dönem nisanda başlar.
- The first term starts in April.
Tasarruf etmeye başlamak güvenli emekliliğe doğru ilk adımdır.
- Starting to save is the first step towards a secure retirement.
Ne yaparsan yap,doğru adımla başlamak kaçınılmazdır.
- Whatever you're doing, starting off on the right foot is essential.
Güne başlamak için güzel bir fincan kahveden daha iyi bir şey yoktur.
- There's nothing better than a good cup of coffee to start off the day.
Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.
- I quit my job and moved so I could start off with a clean slate.
When do the schools start back? - Okullar ne zaman açılıyor?.
I stopped breastfeeding, Now I want to start back - Bebeğimi emzirmeyi bıraktım. Şimdi tekrar başlamak istiyorum.
Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.
- I quit my job and moved so I could start off with a clean slate.
Aynı sayfada başlayalım.
- Let's start off on the same page.
Tom bilgisayarını başlatamıyor.
- Tom can't get his computer to start up.
Yeniden başlamak için çok yaşlıyım.
- I'm too old to start over.
Yeniden başlamak zorundayız.
- We have to start over again.
Birkaç dakika içinde başlamak için hazır olacağız.
- We'll be ready to start in a few minutes.
O normal başlangıç zamanı.
- That is the regular starting time.
Tüm başarıların başlangıç noktası arzudur.
- The starting point of all achievement is desire.
Okul 08:40'ta başlar.
- School starts at 8:40.
Avrupa Balık Haftası, 4 Haziran'da başlar.
- European Fish Week starts on June 4th.
Haydi partiyi başlatalım.
- Let's get the party started.
Tom uzun süre kalamaz bu yüzden toplantıyı başlatalım.
- Tom can't stay for long so let's get the meeting started.
O, yeni proje üzerinde çalışmaya başlamada hiç zaman kaybetmedi.
- She lost no time in starting to work on new project.
İstasyona vardığımda tren tam hareket etmek üzereydi.
- The train was just on the point of starting when I got to the station.
we could, with the greatest ease as well as clearness, see all objects (ourselves unseen) only by applying our eyes close to the crevice, where the moulding of a panel had warped or started a little on the other side.
The movie was entertaining from start to finish.
I started from my sleep with horror.
Jones has been a substitute before, but made his first start for the team last Sunday.
The rain started at 9:00.
He woke with a start.
To avoid starting off on the wrong foot with your boss, make sure you understand what she expects you to do.
I forgot to save my work, and I had to start over.
They started up playing.
The engine started up right away.
He 'started up when he heard the scream.
Give me some advice. I don't want to start off on the wrong foot. Tim stepped off on the wrong foot in his new job.
After the past disputes between the two countries, both sides decided to make a fresh start by agreeing to trade with each other again.
His father's money gave him a head start in life.
JACKRABBIT START ... The sudden acceleration of a motor vehicle from a standing stop. ... The analogy is to a jackrabbit (q.v.) leaping suddenly from cover and bounding quickly away when disturbed by a dog or a hunter.
I left my headlights on all night. Could you give me a jump-start?.
The motorcycle requires a kick start.
To kick start your learning, let's summarize the basics.
... HERE WE GO, LET'S START THE PARTY ...
... >>Hugo Barra: Then when I start talking after a few seconds, the camera realizes that I'm ...