standartlaştırılmış

listen to the pronunciation of standartlaştırılmış
التركية - الإنجليزية
(Nükleer Bilimler) standardized
Simple past tense and past participle of standardize
transformed to accord with a unit normal distribution
means that for each datum the mean is subtracted and the result divided by the standard deviation The result is that all variables have a mean of 0 and a standard deviation of 1
designed or constructed in a standard manner or according to an official standard
TEST: a measure that has been piloted (usually on a large sample, representing different types of respondents) and for which interpretive data, such as norms, reliability, and validity coefficients have been provided; has been administered to a large group of examinees from a target population, often more than 1000 persons, and has been analyzed and normed for use with other samples from that population
scaled by subtracting the mean and then dividing by the standard deviation: "The data were standardized so that the rainfall anomalies at one station and season could be readily compared with those of other stations and seasons "
brought into conformity with a standard; "standardized education"
brought into conformity with a standard; "standardized education
{s} made to conform with a standard, adhering to standards, having basic rules or protocols (also standardised)
capable of replacing or changing places with something else; "interchangeable parts"
standart
standard

The quality of higher education must answer to the highest international standards. - Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.

Justice in this country is a bit of a double standard: there is the justice of the poor and the justice of the rich. - Bu ülkede adalet biraz çifte standartlıdır: fakirlerin adaleti ve zenginlerin adaleti.

standart
{i} normal
standart
norm
standart
{s} stock
standart
standardization
standart
(Bilgisayar) reset
standart
mark
standart
(Bilgisayar) preset
standart
standardized
standart
standart
standart
cannonical
Dışişleri Bakanlığı Standartlaştırılmış Yönetmelikleri
(Askeri) Department of State Standardized Regulation
standart
standard; standardized
standart
canonical
standart
normal; off the shelf
standart
offtheshelf
standart
(Mimarlık) American standart
standart
{i} rule
التركية - التركية

تعريف standartlaştırılmış في التركية التركية القاموس.

Standart
norm
Standart
ölçün
Standart
ölçünlü
Standart
tek biçim
standart
Belirli ölçülere, yasaya, kullanıma uygun olan. Örnek veya temel olarak alınabilen, tek biçim
standart
Belirli ölçülere, yasaya, kullanıma uygun olan
standart
Bir işletmede, bir ürünü, bir çalışma yöntemini, üretilecek miktarı, bir bütçenin para miktarını vb.ni belirlemek için konulmuş kural
standart
Bir işletmede, bir ürünü, bir çalışma yöntemini, üretilecek miktarı, bir bütçenin para miktarını belirlemek için konulmuş kural: "Ortalama hayat standardı denen bir yaşama ölçüsü var."- F. R. Atay
standart
Örnek veya temel olarak alınabilen, tek biçim
standart
örnek veya temel olarak alınan tek biçim
standart
Belli ölçülerde, kullanıma uygun olan tek biçim
standart
Belli bir tipe göre yapılmış veya ayrılmış
الإنجليزية - التركية

تعريف standartlaştırılmış في الإنجليزية التركية القاموس.

standart
(Dilbilim) ölçünlü dil
standart
(Dilbilim) ölçün
standart
standart
standartlaştırılmış
المفضلات