Henry kendini geçindirmek için yeterince yaşlıdır.
- Henry is old enough to support himself.
O, büyük bir aileyi geçindirmek için çok çalıştı.
- He worked hard to support a large family.
Odessa ve Sivastopol Karadeniz'de limandır.
- Odessa and Sebastopol are seaports on the Black Sea.
Senin görevin aileni desteklemektir.
- Your duty is to support your family.
Planı desteklemek için bir konuşma yaptı.
- He made a speech in support of the plan.
Tom uyuduğu zaman sırtını dayamak için bir yastık kullanır.
- Tom uses a pillow to support his back when he sleeps.