sporlu

listen to the pronunciation of sporlu
التركية - الإنجليزية
sporiferous
(Gıda) spore forming
spor
sport

Football is the most known sport in the world. - Futbol, dünyada en çok bilinen spordur.

He likes all kinds of sports. - Sporun her türünü sever.

spor
{i} sports

Oh, you must be good at sports. - Oh, sporlarda iyi olmalısın.

In most sports the team that practice hardest usually brings home the bacon. - Çoğu sporlarda en sıkı çalışma yapan takım genellikle eve ekmek parasını getirir.

spor
games
spor
(Tıp) spor
spor
athletic

I want to join an athletic club. - Bir spor kulübüne katılmak istiyorum.

spor
spore
sporlular
sporozoa
Spor
for sport

My brother doesn't go in for sports. - Erkek kardeşim spora ilgi duymaz.

Fall is the best season for sports. - Sonbahar spor için en iyi sezondur.

spor
gym

The money was appropriated for building the gymnasium. - Para spor salonunun yapımı için ayrılmıştır.

We played basketball in the gym. - Biz spor salonunda basketbol oynadık.

spor
biol. spore
spor
sports, games; sports, sporting
spor
(Tabiat Doğa) (bitki) spore
spor
sporting

Many New Yorkers love their professional sporting teams. - Birçok New Yorklu kendi profesyonel spor takımlarını sever.

Tom owns a sporting goods store. - Tom bir spor ürünleri mağazasına sahip.

spor
shot put
spor
curve
spor
bat

Many top athletes take ice baths after workouts. - Birçok en iyi sporcular egzersizlerden sonra buz banyosu yaparlar.

Some athletes believe that taking an ice bath after a workout or a race allows their body to recover more quickly. - Bazı sporcular bir egzersiz veya yarıştan sonra bir buz banyosu almanın vücutlarının daha çabuk iyileşmesine izin verdiğine inanmaktadırlar.

التركية - التركية

تعريف sporlu في التركية التركية القاموس.

spor
Kişisel veya toplu oyunlar biçiminde yapılan, genellikle yarışmaya yol açan, bazı kurallara göre uygulanan beden hareketlerinin tümü
spor
Kullanışı rahat, kolay olan
spor
Çiçeksiz bitkilerde üreme organı
spor
Kullanışı rahat, kolay olan: "Hiç değilse, spor bir ceket ister şöyle."- H. Taner. Çiçeksiz bitkilerde üreme organı
spor
Bir hücreli hayvanların çok özelleşmiş olan üreme hücresi
sporlular
Bir hücrelilerin, omurgalı ve omurgasız hayvanlarda asalak olarak yaşayan, çok az hareket edebilen, sporla üreyen bir alt takımı
الإنجليزية - التركية

تعريف sporlu في الإنجليزية التركية القاموس.

spor
(Tıp) spor
sporlu
المفضلات