I look for all the world like an athlete in this outfit, but the truth is I don't do any sports at all.
- Bu giysinin içinde tıpkı bir sporcu gibi görünüyorum fakat gerçek şu ki hiç spor yapmam.
That athlete won three times in a row in this tournament.
- O sporcu bu turnuvada üst üste üç kez kazandı.
He looks like a sportsman, but he is a writer.
- O bir sporcu gibi görünüyor, ama bir yazar.
An able sportsman should be brave.
- Yetenekli bir sporcu cesur olmalı.