Adam bir casus olarak tutuklandı.
- The man was arrested as a spy.
White bir casus olarak polise ihbar edildi.
- White was denounced to the police as a spy.
Tom'un bir ajan olduğunu gerçekten düşünüyor musun?
- Do you really think Tom is a spy?
Tom'un bir ajan olduğundan kuşkulanıyorum.
- I suspect Tom is a spy.
Casusluk yapmakla ilgili resmen suçlanmadı.
- He was never officially charged with spying.
Burada bizim hakkımızda casusluk yapmak için gönderildin!
- You were sent here to spy on us!
Gerçekten Tom'u gözetlememi istiyor musun?
- Do you really want me to spy on Tom?
Senin için Tom'u gözetlememi ister misin?
- Do you want me to spy on Tom for you?
Casusluk yapmakla ilgili resmen suçlanmadı.
- He was never officially charged with spying.
Burada bizim hakkımızda casusluk yapmak için gönderildin!
- You were sent here to spy on us!
Hükümet bizi gözetlemek istiyor.
- The government wants to spy on us.
O bizi gözetlemek için burada.
- She's here to spy on us.
Sen beni ispiyon ediyorsun.
- You've been spying on me.
Beni ispiyonlamak için mi buradasın?
- Are you here to spy on me?
I think I can spy that hot guy coming over here.
During the Cold War, Russia and America would each spy on each other for recon.