الإنجليزية - التركية
تعريف spending time في الإنجليزية التركية القاموس.
- spend time
- vakit harcamak
- spend time
- zaman harcamak
Tom hapiste zaman harcamak istemiyordu.
-Tom didn't want to spend time in jail.
Biz şimdi Tom ile zaman harcamak zorundayız.
-We have to spend time with Tom now.
- spend time
- vakit geçirmek
- spend time
- kalmak
- spend time
- zaman geçirmek
- spend time
- {i} harcanılan zaman
- spend time
- {f} zaman harca
Acılık ve intikam benim karakterimin bir parçası değildir. Hayat çok kısa. Bir insanın acılık ve intikam üzerine zaman harcamaması gerekir.
-Bitterness and revenge are not part of my character. Life's too short. One shouldn't spend time on bitterness and revenge.
Siz her zaman çocuklarınızın hayatta başarılı olmaları için yardım edecek şeyleri yaparak zaman harcamalısınız.
-You should always spend time doing things that help your children get ahead in life.
- spend time
- harcanilan zaman
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف spending time في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- passing time, staying
- spend time
- To dedicate time to an activity
- spend time
- passed the time
المصطلحات ذات الصلة
spending time
الواصلة
spend·ing timeالتركية النطق
spendîng taymالنطق
/ˈspendəɴɢ ˈtīm/ /ˈspɛndɪŋ ˈtaɪm/
Resimler
فيديوهات
... I love spending time with my mom. ...
السابق
المفضلات