Ben küçükken, anneannem özellikle kirpi için küçük bir kase süt koyardı.
- When I was little, my grandmother would put out a small bowl of milk specifically for hedgehogs.
Keşke daha özel olabilsem.
- I wish I could be more specific.
Amerikan futbolunda defansın belirli bir işi var.
- In American football the defense has a specific job.
Köpeğinizi her gün belirli bir zamanda beslemenin en iyisi olduğunu duydum.
- I've heard that it is best to always feed your dog at a specific time every day.
Daha spesifik olmak için sana ihtiyacım olacak.
- I'm going to need you to be more specific.
O senin için yeterince spesifik mi?
- Is that specific enough for you?
Bundan daha kendine özgü olmak zorundasın.
- You have to be more specific than that.
Merkezin hedefi, diğer ülkelerden gelen gençleri belli bir zaman aralığında eğitmek olmalıdır.
- The goal of the center should be to train young people from other countries within a specific time period.
Özellikli bilgi istiyorum.
- I want specific information.
Hiçbir şey çok belirgin değildi.
- Nothing was very specific.
Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.
- The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.
Teknik özellikler ve fiyat değişebilir.
- Specifications and price are subject to change.
Biraz daha açık olur musun?
- Could you be more specific?
Biraz daha açık olabilir misin?
- Can you be a bit more specific?
Keşke daha özel olabilsem.
- I wish I could be more specific.
Özellikli bilgi istiyorum.
- I want specific information.
... specifics and choices. Both candidates will also have two-minute closing statements. ...
... the specifics don’t matter, what does matter is the basic idea that it is ideas; it is ...