I bought a red sports car.
- Kırmızı bir spor araba aldım.
Football is the most known sport in the world.
- Futbol, dünyada en çok bilinen spordur.
Oh, you must be good at sports.
- Oh, sporlarda iyi olmalısın.
Most students like sports.
- Öğrencilerin çoğu sporları sever.
The money was appropriated for building the gymnasium.
- Para spor salonunun yapımı için ayrılmıştır.
The gym is used for the ceremony.
- Spor salonu, tören için kullanıldı.
I want to join an athletic club.
- Bir spor kulübüne katılmak istiyorum.
We played basketball in the gym.
- Biz spor salonunda basketbol oynadık.
The money was appropriated for building the gymnasium.
- Para spor salonunun yapımı için ayrılmıştır.
An Olympic gold medal is probably the most coveted sporting prize.
- Olimpiyat altın madalyası muhtemelen en imrenilecek spor ödülüdür.
I took part in the sporting event.
- Spor olayına katıldım.
Tom put his new sneakers in his bag.
- Tom yeni spor ayakkabısını çantasına koydu.
I need a new pair of sneakers.
- Benim yeni bir çift spor ayakkabıya ihtiyacım var.
There was an old clunker parked just behind my new sports car.
- Tam benim yeni spor arabamın arkasında park edilmiş eski bir külüstür vardı.
I bought a red sports car.
- Kırmızı bir spor araba aldım.
Tom put his new sneakers in his bag.
- Tom yeni spor ayakkabısını çantasına koydu.
I would like to get a blouse to go with this blazer.
- Bu spor ceketle gidecek bir bluz almak istiyorum.
Tom is wearing a sports coat.
- Tom bir spor ceket giyiyor.
Tom is wearing a white sports jacket.
- Tom beyaz bir spor ceket giyiyor.
I'll be wearing a white sports jacket to the party tonight.
- Bu gece parti için beyaz bir spor ceketi giyiyor olacağım.
Who's your favorite sports announcer?
- Favori spor spikerin kimdir?
Tom would like to become a sports announcer.
- Tom bir spor spikeri olmak ister.
It's extremely important to do sport every day.
- Her gün spor yapmak son derece önemlidir.
Tom enjoys playing sports.
- Tom spor yapmaktan hoşlanır.
Tom is carrying a duffel bag on his shoulder.
- Tom omuzunda bir spor çantası taşıyor.
Tom was carrying a duffel bag and a guitar case.
- Tom bir spor çantası ve bir gitar çantası taşıyordu.
I don't go in for sports.
- Sporla ilgilenmiyorum.
I don't care for sports.
- Sporlardan hoşlanmam.
Many top athletes take ice baths after workouts.
- Birçok en iyi sporcular egzersizlerden sonra buz banyosu yaparlar.
Some athletes believe that taking an ice bath after a workout or a race allows their body to recover more quickly.
- Bazı sporcular bir egzersiz veya yarıştan sonra bir buz banyosu almanın vücutlarının daha çabuk iyileşmesine izin verdiğine inanmaktadırlar.