He has something to do with the robbery.
- Onun soygunla ilgili yapacak bir şeyi var.
He was arrested as an accessory to the robbery.
- Soygunun suç ortağı olarak tutuklandı.
Police revealed that the heist was the work of professionals.
- Polis soygunun profesyonellerin işi olduğunu ortaya çıkardı.
The heist was expertly planned.
- Soygun ustalıkla planlandı.
That's highway robbery!
- O bir otoban soygunu!
That's highway robbery!
- O bir otoban soygunu!
Many muggings go unreported.
- Soygun amaçlı birçok saldırı bildirilmiyor.
Tom was wounded in a burglary.
- Tom bir soygunda yaralandı.
It wasn't a burglary.
- Bu bir soygun değildi.
Tom pleaded guilty to armed robbery.
- Tom, silahlı soygundan dolayı suçlu olduğunu itiraf etti.
Tom did time for armed robbery.
- Tom silahlı soygun için cezasını doldurdu.