It was impossible to understand his questions.
- Onun sorularını anlamak imkânsızdı.
It would be to your advantage to prepare questions in advance.
- Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
It was impossible to understand his questions.
- Onun sorularını anlamak imkânsızdı.
You must answer the question.
- Bu soruyu cevaplamalısın.
I'm afraid I'm going to have to ask you some questions.
- Korkarım size bazı sorular sormak zorunda kalacağım.
I'd like to ask you some questions about some of the people who work for you.
- Sizin için çalışan insanların bazıları hakkında size bazı sorular sormak istiyorum.
Interrogative pronouns can be difficult to master in a foreign language.
- Soru zamirleri, yabancı bir dilde ustalaşmak için zor olabilir.
Tom is helping us with our inquiries.
- Tom soruşturmalarımızda bize yardım ediyor.
Serious inquiries only, please.
- Ciddi sorular sadece, lütfen.
It would be to your advantage to prepare questions in advance.
- Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
He's always asking silly questions.
- O her zaman aptal sorular soruyor.
I'm having some problems compiling this software.
- Bu yazılımı derlerken bazı sorunlarla karşılaşıyorum.
There seems to be some genetic problem with this animal.
- Bu hayvanın, bazı kalıtsal sorunları varmış gibi görünüyor.
They made a website for frequently asked questions about health.
During the interrogation, Fadil appeared to be ready and willing to answer any question.
- Sorgulama sırasında, Fadıl herhangi bir soruyu cevaplamaya hazır ve istekli görünüyordu.
The inquiry did not conclude.
- Soruşturma tamamlanmadı.
On inquiry, I learned that she was out.
- Soruşturmada onun dışarıda olduğunu öğrendim.
I appreciate your answering my enquiry so promptly.
- Soruma çok çabuk cevap verdiğin için minnet duyuyorum.
He is the minister responsible for the environment.
- O, çevreden sorumlu bakandır.
He is responsible for the accident.
- Kazadan o sorumludur.