O bir peri masalından bir çeşit prenses gibi görünüyordu.
- She seemed like some sort of princess from a fairy tale.
Kaynamış bir yumurtanın kabuğunu temiz bir şekilde nasıl çıkarırsın? Bir çeşit hile var mı?
- How do you take off the shell of a boiled egg cleanly? Is there some sort of trick?
Tom bir çocuk olarak hayli utangaçtı.
- Tom was sort of shy as a kid.
Ben bir nevi Tom'a aşık oldum.
- I sort of had a crush on Tom.
Bu tür iş çok sabır gerektirir.
- This sort of work calls for a lot of patience.
O tür şeyi ne tip insan yapardı?
- What sort of person would do that kind of thing?
It sort of makes sense the way he explains it, but I still don't really understand.
... We're sort of taught about it. ...
... Because I want to move you on to something that's sort of connected to cars here, and ...