sormakta

listen to the pronunciation of sormakta
التركية - الإنجليزية
to ask
sor
(Bilgisayar) prompt

Prompt action prevents trouble in the future. - Zamanında yapılan eylem gelecekteki sorunu engeller.

His curiosity prompted him to ask questions. - Onun merakı onu sorular sormaya teşvik etti.

sor
{f} asked

I asked him what his name was. - Ona adının ne olduğunu sordum.

She asked him where he lived. - O, ona nerede yaşadığını sordu.

sor
{f} inquiring

The police were inquiring into the suspect's past. - Polis şüphelinin geçmişini soruşturuyordu.

Tom looked at Mary inquiringly. - Tom Mary'ye sorgulayarak baktı.

sor
{f} asking

He's always asking silly questions. - O her zaman aptal sorular soruyor.

I had scarcely entered the class before the students started asking questions. - Sınıfa girer girmez öğrenciler sorular sormaya başladı.

sor
inquire of
sor
ask

He asked her where she lived. - O, ona nerede yaşadığını sordu.

Ask her when she comes back. - O geri döndüğünde ona sor.

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف sormakta في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

sor
Statutory Orders and Regulations
sor
Statement of Requirements A phrase used in tenders to specify exactly what is needed
sor
Statement of Requirements
sor
Source of Repair CN - Contractor OO - Hill AFB, Ogden UT, OO/ALC SA - Kelly AFB, San Antonio TX, SA/ALC SM - McClellan AFB, Sacremento CA, SM/ALC WR - Warner-Robins AFB, Warner-Robins GA -->
sor
the Statement of Requirement, also known as SOW, describes the procurement deliverables
الكردية - التركية

تعريف sormakta في الكردية التركية القاموس.

sor
kızıl
sor
kızarmış
sor
kırmızı
sor
al
sor
kızışmış
الإنجليزية - التركية

تعريف sormakta في الإنجليزية التركية القاموس.

SOR
(Askeri) ihtiyacın beyanı (statement of requirement)
sormakta
المفضلات