Some board members questioned his ability to run the corporation.
- Bazı yönetim kurulu üyeleri onun şirketi işletme yeteneğini sorguladı.
I would never question his honesty.
- Onun dürüstlüğünü asla sorgulamadım.
The police interrogated Tom for three hours.
- Polis, Tom'u üç saat boyunca sorguladı.
The police want to interrogate Tom.
- Polis Tom'u sorgulamak istiyor.
The police questioned him closely.
- Polisler onu yakından sorguladı.
The detective questioned literally thousands of people about the incident.
- Dedektif olay hakkında binlerce insanı tam olarak sorguladı.
Tom looked questioningly at Mary.
- Tom Mary'ye sorgulayarak baktı.
When the police stopped him for questioning, Tom tried to make a run for it.
- Polis onu sorgulamak için durdurduğunda Tom kaçmaya çalıştı.