Sami was interrogated for six hours.
- Sami altı saat boyunca sorgulandı.
Sami was interrogated in this small room.
- Sami bu küçük odada sorgulandı.
I would never question his honesty.
- Onun dürüstlüğünü asla sorgulamadım.
The police questioned him closely.
- Polisler onu yakından sorguladı.
I don't like being interrogated.
- Sorgulanmayı sevmiyorum.
You weren't interrogated today, right?
- Bugün sorgulanmadın, değil mi?
Some board members questioned his ability to run the corporation.
- Bazı yönetim kurulu üyeleri onun şirketi işletme yeteneğini sorguladı.
The police questioned him closely.
- Polisler onu yakından sorguladı.
Such questioning is routine police business.
- Böylesine sorgulama rutin polis işidir.
Tom looked questioningly at Mary.
- Tom Mary'ye sorgulayarak baktı.