sonrasız

listen to the pronunciation of sonrasız
التركية - الإنجليزية
eternal, endless
endless
eternal
sonra
after

In the first years that Coca-Cola was produced, it contained cocaine. In 1914, cocaine was classified as a narcotic, after which they used caffeine instead of cocaine in the production of Coca-Cola. - Coca-Cola'nın üretildiği ilk yıllarda, o kokain içeriyordu. 1914'te, kokain bir uyuşturucu olarak gruplandırıldı ve sonra Coca-Cola'nın üretimi için kokain yerine kafein kullandılar.

After I returned from Turkey, my Turkish deteriorated. - Türkiye'den döndükten sonra Türkçem zayıfladı.

sonra
later

Could you call me later? - Beni daha sonra arar mısınız?

He returned home three hours later. - Üç saat sonra eve geri döndü.

sonra
afterward

Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards. - Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.

If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage. - Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.

sonra
post

The book was published posthumously. - Bu kitap, ölümünden sonra yayımlandı.

He postponed leaving for Hokkaido until next month. - Hokkaido'ya hareket etmeyi bir sonraki aya erteledi.

sonra
then

Dima slept with 25 men in one night and then killed them. - Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.

If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence. - İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır.

sonra
afterwards

If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage. - Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.

I'll explain afterwards. - Daha sonra açıklayacağım.

sonra
otherwise

Don't waste your youth, otherwise you'll regret it later. - Gençliğini boş harcama, aksi durumda daha sonra pişman olursun.

sonra
forth
sonra
in
sonra
(İnşaat) sonar
sonra
and later

She looked like a teacher, and later I found that she actually is one. - O bir öğretmene benziyordu ve sonra aslında onun bir öğretmen olduğunu keşfettim.

sonra
in future
sonra
post-

In the post-War period, up until 1975, Emperor Showa prayed at the Yasukuni Shrine a total of 8 times. - Savaş sonrası dönemde, İmparator Showa 1975 yılına kadar Yasukuni Tapınağında toplam 8 kez dua etti.

Osteoporosis is more common in advanced age, and is often a concern for post-menopausal women. - Osteoporoz ileri yaşlarda daha yaygındır ve genellikle menopoz sonrası kadınlar için bir sorundur.

sonra
epi-
sonra
then by
sonra
onwards
sonra
thereafter
sonra
since

I haven't been back here since that unfortunate incident. - Ben o talihsiz olaydan sonra burada tekrar bulunmadım.

After the operation I was happy, since I managed to eliminate the cancer. - Kanserden kurtulduğum için, ameliyattan sonra mutluydum.

sonra
{f} next

The fire had spread to the next building before the firemen came. - İtfaiye gelmeden yangın sonraki binaya yayıldı.

What happened next, I don't know. - Daha sonra ne oldu bilmiyorum.

sonra
and

Dima slept with 25 men in one night and then killed them. - Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.

The water pipes froze and then burst. - Su boruları dondu ve sonra patladı.

sonra
the then
sonra
after it
sonra
what follows, the rest: İşin sonrası kolay. The rest of the job's easy
sonra
subsequent to
sonra
after: ondan sonra after that
sonra
subsequently

Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift? - Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi?

Sami was subsequently murdered. - Sami daha sonra öldürüldü.

sonra
sequel
sonra
otherwise, or else
sonra
later, afterwards, then
sonra
after; afterwards; later; then; in future; otherwise
sonra
following

Parts of the city looked like a disaster zone following the storm. - Fırtınadan sonra şehrin bazı kısımları afet alanı gibiydi.

She married him the following year. - Bir sonraki yıl o onunla evlendi.

sonra
a later time: Bunu sonraya bırakmalı. This ought to be left for a later time
sonra
epi
التركية - التركية
bakınız: sonsuz
Sonra
(Osmanlı Dönemi) BA'DE
sonra
Makam, sıra, değer ve önemde arkada oluşu bildirir: "Evvela arabada, sonra sundurmada uyuyup dinlendiğime fena etmiştim."- R. N. Güntekin
sonra
Makam, sıra, değer ve önemde arkada oluşu bildirir
sonra
Yoksa, aksi hâlde
sonra
Daha uzak ve ileri bir yerde: "Bahçeden sonra geriye dönerek biraz da sokaklarda dolaştık."- R. N. Güntekin
sonra
Arkadan gelen bölüm veya zaman
sonra
Daha uzak ve ileri bir yerde
sonra
Daha ileri bir zamanda, müteakiben: "Hadi sen git yağmur bastırmadan ben sonra gelirim."- A. İlhan
sonra
Daha ileri bir zamanda, müteakiben
sonra
(Osmanlı Dönemi) sümme
sonra
müteakip
sonrasız
المفضلات