You go to school in order to study at university afterwards.
- Sonrasında üniversitede eğitim görmek için okula gidersin.
I enjoy cooking, but I don't like the cleaning up afterwards.
- Yemek pişirmekten hoşlanırım ama sonrasında temizlik yapmayı sevmiyorum.
We clean our classroom after school.
- Okuldan sonra sınıfımızı temizleriz.
I often play tennis after school.
- Okuldan sonra sıklıkla tenis oynarım.
One more person will be joining us later.
- Daha sonra bir kişi daha bize katılıyor olacak.
He returned home three hours later.
- Üç saat sonra eve geri döndü.
I afterward sold them to enable me to buy R. Burton's Historical Collections.
- Ben sonradan bana R. Burton 'ın Tarihi Koleksiyonlarını satın almamı sağlaması için onları sattım.
If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
- Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
Obstetrics deals with pregnancy, childbirth, and the postpartum period.
- Doğum doktorluğu, gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemle ilgilenir.
He postponed leaving for Hokkaido until next month.
- Hokkaido'ya hareket etmeyi bir sonraki aya erteledi.
If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.
- İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır.
If you see a mistake, then please correct it.
- Eğer bir yanlış görürsen sonra lütfen düzelt.
Do you plan to join us for a drink afterwards?
- Daha sonra bir şey içmek için bize katılmayı planlıyor musunuz?
I'll explain afterwards.
- Daha sonra açıklayacağım.
Don't waste your youth, otherwise you'll regret it later.
- Gençliğini boş harcama, aksi durumda daha sonra pişman olursun.
She looked like a teacher, and later I found that she actually is one.
- O bir öğretmene benziyordu ve sonra aslında onun bir öğretmen olduğunu keşfettim.
Osteoporosis is more common in advanced age, and is often a concern for post-menopausal women.
- Osteoporoz ileri yaşlarda daha yaygındır ve genellikle menopoz sonrası kadınlar için bir sorundur.
In the post-War period, up until 1975, Emperor Showa prayed at the Yasukuni Shrine a total of 8 times.
- Savaş sonrası dönemde, İmparator Showa 1975 yılına kadar Yasukuni Tapınağında toplam 8 kez dua etti.
Since it stopped raining, he went out for a walk.
- Yağmur durduktan sonra, yürüyüş için dışarı çıktı.
I haven't been back here since that unfortunate incident.
- Ben o talihsiz olaydan sonra burada tekrar bulunmadım.
The fire had spread to the next building before the firemen came.
- İtfaiye gelmeden yangın sonraki binaya yayıldı.
There is no telling what will happen next.
- Daha sonra ne olacağını anlatmak yok.
Dima slept with 25 men in one night and then killed them.
- Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
We'll go to Hong Kong first, and then we'll go to Singapore.
- Önce Hong Kong'a gideceğiz ve sonra Singapura gideceğiz.
Tom was subsequently arrested.
- Tom daha sonra tutuklandı.
Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift?
- Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi?
Tom's foot had to be amputated after it had become infected with gangrene following a severe frostbite.
- Şiddetli bir donmanın ardından kangrenle enfekte olduktan sonra Tom'un ayağı kesilmek zorunda kaldı.
Parts of the city looked like a disaster zone following the storm.
- Fırtınadan sonra şehrin bazı kısımları afet alanı gibiydi.