son olarak

listen to the pronunciation of son olarak
التركية - الإنجليزية
eventual
ultimately
once again
terminally
once and for all

The government should strengthen their army once and for all! - Hükümet son olarak kendi ordusunu güçlendirmelidir.

He gave up his attempt once and for all. - O son olarak girişiminden vazgeçti.

in conclusion
once for all

He gave up his attempt once for all. - O ilk ve son olarak girişiminden vazgeçti.

a) lastly b) once and for all
last

Lastly, she went to America. - Son olarak o Amerika'ya gitti.

When did you see her last? - Onu son olarak ne zaman gördün?

lastly

Lastly, is there anything else to share with the group ? - Son olarak, grupla paylaşılacak başka bir şey var mı?

Lastly, she went to the United States. - Son olarak, o Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti.

as an end
finally

Finally, someone spoke. - Son olarak, birisi konuştu.

Finally, the delegates voted. - Son olarak, delegeler oy kullandı.

son çare olarak
as a last resort
en son olarak söylenen
last mentioned
en son olarak zikrolunan
last mentioned
ilk ve son olarak
once for all

He gave up his attempt once for all. - O ilk ve son olarak girişiminden vazgeçti.

para birimi olarak kullanımına son vermek
demonetize
son derece gizli olarak
in strict privacy
son derece gizli olarak
(Konuşma Dili) in strict confidence
son derece özel olarak
(Konuşma Dili) in strict confidence
son çare olarak
in the last resort
son çare olarak kullanmak
resort to
ısa'nın son olarak terini sildiği mendil
Sudarium
son olarak

    الواصلة

    son o·la·rak

    النطق

    علم أصول الكلمات

    [ 's&n ] (noun.) before 12th century. Middle English sone, from Old English sunu; akin to Old High German sun son, Greek hyios.
المفضلات