Uzun ders bana bıkkınlık verdi. - The lengthy lecture palled on me.
Dan Linda'nın yasa dışı işlerini ortaya çıkarmak için uzun bir makale yazmaya karar verdi. - Dan resolved to write a lengthy article to expose Linda's illegal deals.
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف somewhat long, applied chiefly to writings or discourses في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.