something that facilitates, or makes possible an action or process

listen to the pronunciation of something that facilitates, or makes possible an action or process
الإنجليزية - التركية

تعريف something that facilitates, or makes possible an action or process في الإنجليزية التركية القاموس.

facilities
{i} kolaylıklar
facilities
{i} tesisler

Bizim kasaba mükemmel spor tesislerine sahiptir. - Our town has excellent sports facilities.

Modern sonrası tesislerin eksikliği birçok nakliyatçılar için sıkıntıya neden oldu. - The lack of modern post facilities caused trouble for many shippers.

facilities
{i} imkânlar
facilities
araç gereç
facilities
(Ticaret) hizmet araçları
facilities
vasıta
facilities
sosyal tesisler
facilities
imkân
facilities
olanaklar

Üniversitemiz mükemmel spor olanaklarına sahiptir. - Our university has excellent sports facilities.

Okul olanaklarımız yabancı öğrenciler için yetersizdir. - Our school facilities are inadequate for foreign students.

facilities
olanak

Üniversitemiz mükemmel spor olanaklarına sahiptir. - Our university has excellent sports facilities.

Okul olanaklarımız yabancı öğrenciler için yetersizdir. - Our school facilities are inadequate for foreign students.

facilities
(Mukavele) vasıta, imkan, bina, tesisat
الإنجليزية - الإنجليزية
facilities
something that facilitates, or makes possible an action or process

    الواصلة

    some·thing that facilitates, or makes pos·si·ble an ac·tion or proc·ess

    النطق

المفضلات