الإنجليزية - التركية
تعريف something spoken; speech, discourse في الإنجليزية التركية القاموس.
- saw
- kesil/kes
- saw
- {i} atasözü, darbımesel
- saw
- saw pit bıçkı hendeği
- saw
- gör
Dün ben Denizli'ye gittim ve kümesin yakınında bir horoz gördüm.
-Yesterday I went to Denizli and I saw a rooster near the coop.
Kütüphanede John'u gördüm.
-I saw John at the library.
- saw
- bıçkı ile biçer gibi hareketler yapmak
- saw
- bıçkı ile biçmek
- saw
- {f} bıçkı ile kesmek
- saw
- bıçkı makinası
- saw
- atasözü
- saw
- testere
O, bir testereyi çok iyi kullanır.
-She handles a saw very well.
Onun eli testereye yatkındır.
-She's very handy with a saw.
- saw
- özdeyiş
- saw
- bıçkı
- saw
- testere ile kesmek
- saw
- doğramak
- saw
- biçmek
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف something spoken; speech, discourse في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- saw
And for thy trew sawys, and I may lyve many wynters, there was never no knyght better rewardid .
something spoken; speech, discourse
الواصلة
some·thing spoken; speech, dis·courseالنطق
Resimler
المفضلات