Önemli olan tek şey senin öğretmeninin senin raporunun yeterince iyi olup olmadığını düşünmesidir.
- The only thing that matters is whether or not your teacher thinks your report is good enough.
Onun iyi olup olmadığını bilmiyorum.
- I do not know whether it is good or not.
Grace'in evde olup olmadığını biliyor musunuz?
- Do you know whether or not Grace is at home?
Onun iyi olup olmadığını bilmiyorum.
- I do not know whether it is good or not.
Böylesine büyük bir silahlanma için paramızın olup olmadığı sorusunu göz önüne almalıyız.
- We must consider the question of whether we can afford such huge sums for armaments.
Tom Mary'nin dürüst olup olmadığından emin değil.
- Tom doubts whether Mary is honest.
Kazanmak için ister Lions'ları ister Tiger'ları seç, sonucu şansa bağlıdır. Çünkü her iki takım eşit olarak güçlüdür.
- Whether you pick the Lions or Tigers to win, the result will be a toss-up because both teams are equally strong.
Gidip gitmeyeceğimiz havaya bağlı.
- Whether we go or not depends on the weather.
... If global climate change is not contained or managed in some way, how that story plays ...
... - WHY CAN'T WE JUST FIGURE OUT SOME WAY TO SHARE IT? - HUH. ...