Sorunu çözmek kolay değildir.
- It is not easy to solve the problem.
O, sorunu çözmek için çalıştı, ama şansı yoktu.
- He tried to solve the problem, but had no luck.
Bir şeyi halletmek için en iyi metot bazen en basitidir.
- The best way to solve a problem is sometimes the simplest.
Bu sorunu halletmek zor.
- It is difficult to solve this problem.
Çözmesi zor bir problemdi.
- It was a problem difficult to solve.
Ben problemi kolaylıkla çözmene şaşırdım.
- I'm amazed by the ease with which you solve the problem.
Allen'e çözülmesi imkânsız bir problem verilmişti.
- Allen was given a problem that was impossible to solve.
Bu problemler yakın gelecekte çözülmüş olacak.
- These problems will be solved in the near future.
Çoğu problem gibi bu da sonunda çözülür, sanırım.
- Like most problems, this will eventually be solved, I think.
Eğer kendi kendine yetmeyi vergiye tâbi yapmış olsalar, tüm ekonomik sorunlar çözülürdü.
- All economic problems would be solved, if they made complacency taxable.
Tom problem çözümünde çok iyidir.
- Tom is very good at problem solving.
Tom problemin çözümünde hiçbir zorluk çekmedi.
- Tom had no difficulty in solving the problem.
Bu benim problemi nasıl çözdüğümdür.
- This is how I solved the problem.
Benim iki saat uğraştığım problemi beş dakikada çözdü.
- He solved the problem in five minutes that I had struggled with for two hours.
O, sorunu çözmeyi başardı.
- He succeeded in solving the problem.
Onu çözmek için kendi tarzım var.
- I have my own way of solving it.
Bu çözülmüş bir sorun.
- That's one problem solved.
Bir bakıma, sorun çözülmüştür.
- As it were, the problem is solved.
Tom ve Mary problem çözücüdürler.
- Tom and Mary are problem solvers.
Ben bir sorun çözücüyüm.
- I'm a problem solver.
Onu çözmek için kendi tarzım var.
- I have my own way of solving it.
Problemi çözmeyi denedi.
- He tried solving the problem.
Ben sorunu halletmeye çalıştım.
- I tried solving the problem.
... and we all write are going to help us solve those problems ...
... it gives you equipment to solve problems mentally. It’s mentally exciting; you really have ...