The D-Day troops came under withering fire.
He made withering remarks about his adversary.
He was injured in his left leg in the accident.
- O, kazada sol bacağından yaralandı.
She writes with her left hand.
- O, sol eliyle yazı yazar.
Tom only has one faded photograph of grandfather.
- Tom sadece büyükbabasının soluk bir fotoğrafına sahip.
Tom is wearing a faded blue shirt.
- Tom soluk bir mavi gömlek giyiyor.
The cloth's very faded.
- Kumaşın rengi çok soluk.
Faded jeans are still in fashion.
- Soluk pantolonlar hâlâ modadır.
The flowers wilt without water.
- Çiçekler su olmadan solarlar.
The daffodils are starting to wilt.
- Nergisler solmaya başlıyor.
The flowers in the vase were wilted.
- Vazodaki çiçekler soldu.
Because of the drought, the grass has withered.
- Kuraklıktan dolayı, çim soldu.
Roses withered and Ania cried very much.
- Güller soldu ve Ania çok ağladı.
The computer is placed to the left of the women.
- Bilgisayar kadınların sol tarafına yerleştirildi.
The wardrobe stood to the left of the door.
- Gardırop kapının solunda duruyordu.
I tried to write with my left hand.
- Ben sol elimle yazmaya çalıştım.
I have some numbness in my left hand.
- Benim sol elimde biraz uyuşma var.
Kate must be sick, for she looks pale.
- Kate hasta olmalı, çünkü solgun görünüyor.
Arabic must be read from right to left.
- Arapça sağdan sola doğru okunmalıdır.
Ev güneş enerjisi ile ısıtılmaktadır.
- The house is heated by solar energy.
Güneş enerjisinden bahsedelim.
- Let's talk about solar energy.