She writes with her left hand.
- O, sol eliyle yazı yazar.
He was injured in his left leg in the accident.
- O, kazada sol bacağından yaralandı.
Flowers soon fade when they have been cut.
- Çiçekler koparıldığında kısa sürede soldu.
Faded jeans are still in fashion.
- Soluk pantolonlar hâlâ modadır.
The cloth's very faded.
- Kumaşın rengi çok soluk.
Tom is wearing a faded blue shirt.
- Tom soluk bir mavi gömlek giyiyor.
A flower in the garden is wilting.
- Bahçedeki bir çiçek soluyor.
The flowers wilt without water.
- Çiçekler su olmadan solarlar.
The flowers in the vase were wilted.
- Vazodaki çiçekler soldu.
The flowers have all withered.
- Çiçeklerin hepsi soldu.
All the flowers in the garden withered.
- Bahçedeki bütün çiçekler solmuş.
The wardrobe stood to the left of the door.
- Gardırop kapının solunda duruyordu.
The computer is placed to the left of the women.
- Bilgisayar kadınların sol tarafına yerleştirildi.
She writes with her left hand.
- O, sol eliyle yazı yazar.
Show me what you have in your left hand.
- Sol elinde ne varsa bana göster.
Kate must be sick, for she looks pale.
- Kate hasta olmalı, çünkü solgun görünüyor.
He must be sick; he looks pale.
- O, hasta olmalı; solgun görünüyor.
Güneş sistemimize en yakın yıldız Proxima Centauri'dir.
- The nearest star to our solar system is Proxima Centauri.
Ev güneş enerjisi ile ısıtılmaktadır.
- The house is heated by solar energy.