Ben gerçekten Tom'un konserine gitmek istiyordum ama onun hepsi satılmıştı.
- I really wanted to go to Tom's concert, but it was sold out.
Ayakkabı çift olarak satılmaktadır.
- Shoes are sold in pairs.
Açık hava marketinde taze ürün satılmaktadır.
- Fresh produce is sold at an open-air market.
Maria sokakta satılan yiyecekleri yemiyor.
- Maria doesn't eat food that's sold on the street.
Montmartre satılan karikatürler iyi kalitededir.
- The caricatures that are sold in Montmartre are of good quality.
Umutsuzluktan dolayı o plana vardık fakat kitap iyi sattı.
- We arrived at that plan out of pure desperation, but the book sold well.
Domatesler Paund ile satılır.
- Tomatoes are sold by the pound.
Geçen yıl şirket özel yatırımcılara satıldı.
- Last year, the company was sold to private investors.
Bu şirketlerin hisseleri halka satıldı.
- Shares of these companies were sold to the public.
1. That car is sold.
2. I am sold and going to buy it.