Tom'un bütün istediği biraz huzur ve sessizlikti.
- All Tom wanted was some peace and quiet.
Tom sadece biraz huzur ve sessizlik istedi.
- Tom just wanted some peace and quiet.
Anne ağlayan bebeğini sakinleştiriyordu.
- The mother was quieting her crying baby.
Tom Mary'den sakin olmasını rica etti.
- Tom asked Mary to be quiet.
Sessiz ol, yoksa bebek uyanacak.
- Be quiet, or the baby will wake up.
Tony yeşil alanlar ve küçük, sessiz köyler gördü.
- Tony saw green fields and small, quiet villages.
Calvin Coolidge sessiz ve sade görünümlüydü.
- Calvin Coolidge was quiet and plain-looking.
Karım ve ben sadece sessizce eve gitmek istiyoruz.
- My wife and I would just like to go home quietly.
Gece vakti bile olsa, artık sessiz ve huzurlu değil.
- Even at nighttime, it was not quiet and peaceful any more.
Bu orman sakin ve huzurlu.
- This forest is quiet and peaceful.