Leyla sosyal olarak izole edilmişti.
- Layla was socially isolated.
O, sosyal olarak garip olmalı.
- That must have been socially awkward.
Lyusya toplumsal-gerçekçi romanları çok sever. Onlar çok iyimser.
- Lyusya adores social-realistic novels. They're very optimistic.
İnsanları parmakla göstermek toplumsal açıdan kabul edilebilir bir şey değildir.
- It is not socially acceptable to point at people.
Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
- Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.
Sosyal ağlarda hırsızlar, sahteciler, sapıklar veya katiller olabilir. Güvenliğiniz için, onlara inanmamalısınız.
- There may be thieves, fakers, perverts or killers in social networks. For your security, you shouldn't believe them.
Bir sosyete moda toplumda iyi tanınan ve sosyal faaliyetlere ve eğlenceye düşkün bir kişidir.
- A socialite is a person who is well known in fashionable society and is fond of social activities and entertainment.
Bence sosyalist parti kazanacak.
- I think the socialist party will win.
Sosyalist Parti oyların sadece% 18'ini aldı.
- The Socialist Party only got 18% of the votes.
Kediler arkadaş canlısı hayvanlardır.
- Cats are social animals.
What's your social?.
Fred hated going down to the social to sign on.
... It's just socially more convenient that way than ...
... behave generously or pro-socially ...