Tom biraz ciddileşti.
- Tom sobered up a bit.
O zaman çok ağırbaşlıydım.
- I was very sober at the time.
Tom ağırbaşlı olmadıkça, onun bize yardım etmesini istemiyorum.
- Unless Tom is sober, I don't want him helping us.
O her zaman içer ama her zaman ayık görünür.
- He drinks a lot but always seems sober.
Bir yargıç kadar ayıktım.
- I was as sober as a judge.
It took him hours to sober up.