so much that

listen to the pronunciation of so much that
الإنجليزية - التركية

تعريف so much that في الإنجليزية التركية القاموس.

so that
böylece

Vücut için uygun bir cenaze yap böylece ruh cennete ulaşabilir. - Have a proper funeral for the body so that the soul can reach to heaven.

Her şeyi son yudumuna kadar iç, böylece içinde bir şey kalmaz. - Drink everything up, so that nothing remains inside.

so that
-mesi için
so that
öyleki
so that
o kadar ki
so that
-sin diye
so that
öyle
so that
ta ki
so that
bu durum üzerine
so that
öyle ki
so that
ki
so that
Bu nedenle, bundan dolayı
so that
sin diye, ...mek için, ...mesi için, ... için
so that
öyle böyle
so that
onun için

Hasta yardım almanın ötesindeydi, onun için doktorlar daha fazlasını yapamadı. - The patient was quite beyond help, so that the doctors could do no more.

so that
diye

Herkes beni duyabilsin diye yüksek sesle konuştum. - I spoke loudly so that everyone could hear me.

Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur. - In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف so much that في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

so that
Indicates purpose; in order that

He seized his axe, which he had made very sharp, and as the leader of the wolves came on the Tin Woodman swung his arm and chopped the wolf's head from its body, so that it immediately died.

so that
With the result or aim that
so that
in order that
so much that

    التركية النطق

    sō mʌç dhıt

    النطق

    /ˈsō ˈməʧ ᴛʜət/ /ˈsoʊ ˈmʌʧ ðət/

    فيديوهات

    ... and so much that they have an effect every session of way i feel ...
    ... so much that we do. ...
المفضلات