Burada kaldığın sürece güvendesin.
- You are safe so long as you stay here.
Yaşadığım sürece nezaketini asla unutmayacağım.
- I will never forget your kindness so long as I live.
Altıdan sonra olmak şartıyla herhangi bir zamanda olur.
- Any time will do so long as it is after six.
Saçları yere ulaşacak kadar uzundu.
- Her hair was so long as to reach the floor.
Üç kişi, onlardan ikisi ölene kadar bir sırrı saklayabilir.
- Three people can keep a secret so long as two of them are dead.
Sabahleyin bir koşuşturmadan kaçınmak için bugün biraz geç saatlere kadar çalışacağım.
- Today I'm working a little late so as to avoid a rush in the morning.
İstasyona kadar öyle yapmaya çalış.
- Try to do so as far as the station.
Biz yoğun trafikten kaçınmak amacıyla, Noel için evde kaldık.
- We stayed home for Christmas, so as to avoid heavy traffic.
Trene zamanında yetişmek için acele etti.
- He hurried so as to be in time for the train.
İşitebilmek için önde oturdu.
- He sat in the front so as to be able to hear.
I don't mind if he stays there, so long as he cleans up after himself when he's done.
... So as long as your content is really true, and your viewers ...
... So I'll continue to play the game as long as can. ...