Hesabı eşit olarak bölüşürler.
- They split the bill evenly.
Biz parayı üçümüz arasında eşit olarak paylaştık.
- We shared the money evenly among the three of us.
İşitebilmek için önde oturdu.
- He sat in the front so as to be able to hear.
Trene zamanında yetişmek için acele etti.
- He hurried so as to be in time for the train.
He looked at her evenly.