so as not to satisfy

listen to the pronunciation of so as not to satisfy
الإنجليزية - التركية

تعريف so as not to satisfy في الإنجليزية التركية القاموس.

so as to
-mek için: He did this so as to prevent theft. Bunu, hırsızlığı önlemek için yaptı
so as to
-mek amacıyla
so as to
-ecek bir şekilde
so as to
-mek için
so as to
için

İşitebilmek için önde oturdu. - He sat in the front so as to be able to hear.

O, zamanında varmak için koştu. - He ran, so as to arrive on time.

so as to
-cek biçimde
So as to
-mak için
so as to
1. -mek için: He did that so as to annoy me. Beni kızdırmak için yaptı. 2. -ecek bir şekilde: He coughed so as to attract Selmin´s attention. Selmin´in dikkatini çekecek bir şekilde öksürdü
so as to
ecek şekilde
so as to
mak için
unsatisfactorily
tatmin etmeyen şekilde
الإنجليزية - الإنجليزية
so as not to satisfy

    الواصلة

    so as not to sat·is·fy

    التركية النطق

    sō äz nät tı sätısfay

    النطق

    /ˈsō ˈaz ˈnät tə ˈsatəsˌfī/ /ˈsoʊ ˈæz ˈnɑːt tə ˈsætəsˌfaɪ/
المفضلات