İki polis bir hırsız tutukladı. Onlar onu Bayan Miller'in evine gizlice girerken yakaladı.
- Two policemen arrested a burglar. They caught him sneaking into Mrs. Miller's.
Tom Mary'yi gizlice evden kaçarken yakaladı.
- Tom caught Mary sneaking out of the house.
Tom odadan sinsice çıkarken yakalandı.
- Tom was caught sneaking out of the room.
O, arka kapıdan gizlice içeri süzüldü.
- He sneaked around to the back door.
Onun odaya gizlice girdiğini fark ettim.
- I noticed him sneak into the room.
Tom Mary'nin odaya sessizce sokulduğunu gören tek kişiydi.
- Tom was the only one who saw Mary sneak into the room.
Ne kadar sinsi olursan ol, asla kendine sürpriz yapamazsın.
- No matter how sneaky you are, you can never surprise yourself.
Tom korumanın arkasına sinsice yaklaştı ve onu İngiliz anahtarıyla dövdü.
- Tom sneaked up behind the guard and clobbered him with a monkey wrench.
Tom yedek parça çalmak için bir depoya gizlice girdi.
- Tom sneaked into a warehouse to steal spare parts.
I have the sneaking suspicion that he has already taken a decision about this.
to sneak away from company.