İspanyol askerleri dumansız barut kullanırdı.
- The Spanish soldiers used smokeless gunpowder.
O, sigara içmek için durdu.
- She stopped to smoke.
Tom yasal olarak sigara içmek için yeterince büyüdüğünden beri sigara içmedi.
- Tom hasn't smoked since he was old enough to legally smoke.
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
- There is no smoke without fire.
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
- There's no smoke without fire.
Burada sigara içilmez.
- It's not OK to smoke here.
Eşi, bir baca gibi sigara içiyor.
- Her husband smokes like a chimney.
Hararetli bir tartışmadan sonra,uzlaşma sağlandı.Sigara içme köşesinde sigara içenlerin sigara içmesine izin verilecek.
- After a heated discussion, a compromise was adopted. Smokers will be allowed to smoke in the smoking corner.
O kadar çok sigara içmesen iyi olur.
- You had better not smoke so much.
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
- There is no fire without smoke.
Elektronik sigaradan çıkan duman miktarı hiç fena değil.
- The amount of smoke that comes out of an electronic cigarette isn't bad at all.
Nihayet, iki Kızılderili kabilenin şefleri savaş baltalarını gömmeye karar verdiler ve barış çubuğu tüttürdüler.
- At long last, the two chiefs of the Indian tribes have decided to bury the hatchet and smoke the peace pipe.
Tütsülenmiş istiridye sever misin?
- Do you like smoked oysters?
Ben artık sigara içmiyorum.
- I don’t smoke any more.
Hararetli bir tartışmadan sonra,uzlaşma sağlandı.Sigara içme köşesinde sigara içenlerin sigara içmesine izin verilecek.
- After a heated discussion, a compromise was adopted. Smokers will be allowed to smoke in the smoking corner.
Tom sarı hardallı kraker üzerinde füme sardalya yemeyi sever.
- Tom likes to eat smoked sardines on crackers with yellow mustard.
Çok fazla sigara içmek sağlık için iyi değil.
- It is not good for the health to smoke too much.
Tom yasal olarak sigara içmek için yeterince büyüdüğünden beri sigara içmedi.
- Tom hasn't smoked since he was old enough to legally smoke.
Sigara kullanmak yasaktır.
- It is forbidden to smoke.
O, öğle yemeğinden sonra bir puro içti.
- He smoked a cigar after lunch.
Onun purosundan bir duman halkası havaya doğru uçtu.
- A ring of smoke floated from his cigar into the air.
Someone got smoked last night.
smoke colour:.
The excitement behind the new candidate proved to be smoke.
Do you smoke?.
He's smoking his pipe.
The smoke of controversy.
He got smoked by the mob.
You'll need to smoke the meat for several hours.
I lit a pipe and had a good long smoke, and went on watching.
The horn section was really smokin' on that last tune.
Chris keeps it up and he'll be smoked.
I've never smoked a cigarette in my life.
- I have never smoked a cigarette in my life.
I have never smoked a cigarette in my life.
- I've never smoked a cigarette in my life.