smell, sniff; nuzzle with the nose; snoop about; move forward cautiously

listen to the pronunciation of smell, sniff; nuzzle with the nose; snoop about; move forward cautiously
الإنجليزية - التركية

تعريف smell, sniff; nuzzle with the nose; snoop about; move forward cautiously في الإنجليزية التركية القاموس.

nose
{i} burun

Sen hiç yazın bir burun kanaması yaşadın mı? - Have you ever had a nosebleed in summer?

Burun kanamamı durduramıyorum. - I can't stop my nosebleed.

nose
yavaş ilerlemek
nose
apaçık
nose
gitmek
nose
{f} yavaş ilerle
nose
burnunu sürmek
nose
itmek
nose
yavaşça ya da dikkatle ilerlemek
nose
koklamak
nose
ağır ağır ilerlemek
nose
burun ile dokunmak veya burnu sürmek
nose
koklayarak aramak
nose
(Askeri) BAŞ, UÇ, BURUN: Bir mermi, bomba, uçak, panel, köprü vesairenin önü, ucu veya ileri tarafı
nose
{i} koklama duyusu
nose
{i} (uçakta) burun
nose
{i} koku alma yeteneği
nose
{f} koku almak
nose
{i} emzik [mot.]
الإنجليزية - الإنجليزية
{f} nose
smell, sniff; nuzzle with the nose; snoop about; move forward cautiously

    الواصلة

    smell, sniff; nuz·zle with the nose; snoop about; move for·ward cau·tious·ly

    النطق

المفضلات