Ben felçli bir adamın kurtçuklar tarafından canlı canlı yenildiğini duydum.
- I heard that a paralyzed man was eaten alive by maggots.
Onun yaraları et yiyen kurtçuklarla istila edildi.
- His wounds were infested with flesh-eating maggots.
Ben felçli bir adamın kurtçuklar tarafından canlı canlı yenildiğini duydum.
- I heard that a paralyzed man was eaten alive by maggots.
Onun yaraları et yiyen kurtçuklarla istila edildi.
- His wounds were infested with flesh-eating maggots.
Tom uyku tulumunu çadırın içine attı.
- Tom tossed his sleeping bag into the tent.
Tom bana birkaç hafta önce bir uyku tulumu verdi.
- Tom gave me a sleeping bag a few weeks ago.