Kayak yaparken bacağımı kırdım.
- I broke my leg skiing.
Ben, bir çift kayak botu satın almak istiyorum.
- I want to buy a pair of ski boots.
Gökyüzü yavaş yavaş bulutlandı.
- The sky has gradually clouded over.
Gökyüzünden görüldüğünde,ada çok güzeldi.
- Seen from the sky, the island was very beautiful.
Gökyüzünden görüldüğünde,ada çok güzeldi.
- Seen from the sky, the island was very beautiful.
Gökyüzü yavaş yavaş bulutlandı.
- The sky has gradually clouded over.
Kaymak için dağa gittik.
- We went to the mountain to ski.
Kaymak çok eğlenceli.
- Skiing is a lot of fun.
Bir uzmana göre, ne dağcılık ne de kayakçılık tehlikelidir.
- According to an expert, neither mountaineering nor skiing is dangerous.
Balıkçılık, avcılık, yürüyüş ve kayakçılık popülerdir.
- Fishing, hunting, hiking and skiing are popular.
Yüzmeyi kayak yapmaya tercih ederim.
- I prefer swimming to skiing.
Ben kayak yapmayı öğrenmek istiyorum.
- I want to learn how to ski.
Yüzmeyi kaymaya tercih ederim.
- I prefer swimming to skiing.
Her yıl ne sıklıkla kayağa gidersin?
- How often do you go skiing every year?
Geçen kış kayak yapmak için Kanada'ya gittim.
- Last winter, I went to Canada to ski.
Bir diskoda dans etmeyi kayak yapmaktan daha fazla sever.
- She likes dancing in a disco better than skiing.
Tom bana on altı yaşından beri hava dalışı yaptığını söyledi.
- Tom told me that he had been skydiving since he was sixteen.
Sıcak hava balonumuz gökyüzüne yükseldi
- Our hot-air balloon rose into the sky.
That year, a meteor fell from the sky.
We're not sure how long the cloudy skies will last.
There's not a cloud in the sky.
- There isn't a cloud in the sky.
There isn't a cloud in the sky.
- There's not a cloud in the sky.
This mortal has incurred the wrath of the skies.