sizdirmaz

listen to the pronunciation of sizdirmaz
التركية - الإنجليزية

تعريف sizdirmaz في التركية الإنجليزية القاموس.

sızdırmaz
impermeable
sızdırmaz
impermeadable
sızdırmaz
tight
sızdırmaz
dripproof
sızdırmaz
watertight, leakproof
sızdırmaz
escape proof
sızdırmaz
leakproof
sızdırmaz
watertight
sızdırmaz
leak proof
sızdırmaz
escapeproof
sızdırmaz
(Nükleer Bilimler) hermetical
sızdırmaz halka
sealing ring
alev sızdırmaz
ex-proof
sız
(Havacılık) free from
sız
bereft
sız
exude
sız
{f} ooze

Green slime oozed out the pipe. - Borudan yeşil balçık sızdı.

sız
seep

If your windows are not airtight, moisture will seep in. - Pencereleriniz hava geçirmez değilse nem içeri sızar.

The cold seeped into her bones. - Soğuk onun kemiklerine sızdı.

sız
{f} seeping
sız
without

Mary accepted everything without complaining. - Mary sızlanmaksızın her şeyi kabul etti.

I just snuck in Tom's back door without him noticing. - O farkında olmadan Tom'un arka kapısında sızdım.

damla sızdırmaz makine
drip-proof machine
hava sızdırmaz
airproof, airtight, hermetic
hava sızdırmaz
airtight
hava sızdırmaz
airproof
hava sızdırmaz yapmak
air seal
hermetik sızdırmaz
hermetically sealed
radyoaktif madde sızdırmaz kurşun kap
coffin
su sızdırmaz
watertight
sız
devoid of
sız
with no
sız
in
sız
void of
sız
ex
sız
wanting
sız
sine
sız
innocent of
sız
{f} leak

Tom spent all day trying to fix the leak in the roof. - Tom bütün günü çatıdaki sızıntıyı tamir etmek için uğraşarak geçirdi.

Tom fixed the leaky faucet. - Tom sızdıran musluğu tamir etti.

yağ sızdırmaz
greaseproof
sizdirmaz
المفضلات