التركية - الإنجليزية
تعريف siyasiler في التركية الإنجليزية القاموس.
- politicians
- plural of politician
- siyasi
- political
Party leaders are hammering out a proposal for political reform.
-Parti liderleri siyasi reform için bir öneriyi tartışıyorlar.
Lincoln greeted his former political rival.
-Lincoln eski siyasi rakibini karşıladı.
- siyasi
- diplomatic
- siyasi
- politician
This rule will obviously remain in place until the politicians win people's trust.
-Bu kural, siyasiler toplumun güvenini kazanana kadar süreceğe benziyor.
- siyasi
- politic
Party leaders are hammering out a proposal for political reform.
-Parti liderleri siyasi reform için bir öneriyi tartışıyorlar.
They became citizens after receiving political asylum.
-Onlar siyasi sığınma aldıktan sonra vatandaş oldu.
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف siyasiler في التركية التركية القاموس.
- SİYASÎ
- (Osmanlı Dönemi) Siyaset icabı olan
- SİYASÎ
- (Osmanlı Dönemi) Politik
- SİYASÎ
- (Osmanlı Dönemi) Siyaset adamı
- siyasi
- Siyasetle ilgili, siyasal, politik
- siyasi
- Siyasetçi, politikacı
- siyasi
- Siyasetle ilgili, siyasal, politik: "Siyasi işlere karışmamanı tavsiye ederim."- P. Safa
- siyasi
- Politik